ASAYİŞ
Sıla bebeğin öldürülmesine ilişkin davada açıklanan karar vicdanlara sığmadı
Cinsel istismara uğraması ve darbedilmesi sonucu kaldırıldığı hastanede hayatını kaybeden Sıla bebeğin ölümüne ilişkin davada, anne Bakiye Yeniçeri 27 yıl 9 ay, suça sürüklenen çocuklar K.A. 20 yıl 6 ay, G.K. 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı.






Tekirdağ 2. Ağır Ceza Mahkemesinde görülen Sıla bebeğin ölümü ile ilgili davanın 3. duruşmasında karar çıktı. Tekirdağ Barosunun gözlemci olarak takip ettiği davada, Baro Başkanı Av. Egemen Gürcün, Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Şerifenur Baksi duruşma salonuna alındılar. Veilen karara göre, Sıla bebeğin annesi Bakiye Yeniçeri'ye ''suçu bildirmeme'', ''ihmalen kasten öldürme'' ve ''delilleri gizleme-yok etme'' suçlarından 27 yıl 9 ay hapis cezası verildi. SSÇ'lerden K.A. 20 yıl 6 ay, G.K. ise 7 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Diğer sanıklar üzerlerine atılı suçlardan beraat ettiler..
Duruşma sonrası basın açıklamasında Tekirdağ Barosu Başkanı Egemen Gürcün, şunları söyledi:
“Şuçun Önlenmesinde Çok Eksiğimiz Var”
“Yargılamanın en başından beri süreci takip eden Tekirdağ Barosu ve üyeleri adına şunu ifade etmek istiyorum; Türkiye’de etkin yargılamalar yapılabilir, etkin cezalar da verilebilir ama suçun önlenmesi konusunda çok eksiklerimiz var. Ne yazık ki Sıla'nın ölümüne giden yolda döşenen taşlar, birilerinin ihmali yüzünden oluştu. Bu ihmallerin sona ermesi için bizler suçun önlenmesiyle ilgili, Türkiye’de çocukların yatağa aç girmemelerini ve güvenli bir ülkede yaşayabilmelerini teminen herkesin üzerine düşen görevi yerine eksiksiz getirmesini bekliyoruz.
“Devletin Pozitif Yükümlülükleri Var”
Tekirdağ Barosu olarak, bundan sonraki enerjimizi bu suçların önlenmesiyle ilgili çalışmalara yükleyeceğiz. Bu anlamda özellikle devletin pozitif yükümlülükleri var. Bu yükümlülükleri ne kadar yerine getirdikleriyle ilgili bir kez daha biz araştırma yapacağız. Eğer bir ihmal varsa, bu yargılamada olmasalar bile daha sonra yargıç önüne çıkartılması için Tekirdağ Barosu etkin bir şekilde çalışacak.
“Baroların Bu avlara Katılması Gerekiyor”
Bizim, tüm Türkiye’deki yargı mensuplarından beklentimiz; ihmaller noktasında daha cesur, daha kararlı adım atmaları. Bizler, barolar olarak bu süreçlerde zaten gerekli çalışmaları yapıyoruz. Biz, ilk duruşmadan bugüne, katılma talebimizi defaatle dile getirdik. Ama ne yazık ki katılma talebimiz kabul edilmedi. Ben dosyaya katıldım ancak söz hakkım yok. Sadece duruşmayı izleyebiliyorum. Basının önünde değil, mahkeme salonunda bunları söylemek istiyoruz. Bu yüzden baroların bu davalara katılması gerekiyor ve bunun için çalışmalarımıza devam edeceğiz.”