YAŞAM
Dünya, Nesil Dönüştürücü Bir Hareketle Yüzleşiyor: Deneyimsel Tasarım Öğretisi
Saygı, sorumluluk ve adalet kavramlarının çatı değerler olarak yer aldığı “Türkiye Yüzyılı Maarif Modeli, çeyrek asırlık Deneyimsel Tasarım Öğretisi ile taçlanıyor.






Millî ve manevi değerler manzumesi ile maddi gelişmenin zirvesini hedefleyen Deneyimsel Tasarım Öğretisi, kişilere yalnızca nasıl fikir üreteceklerini değil, aynı zamanda nasıl yaşanabilir, dokunulabilir ve anlamlı çözümler yaratacaklarını öğretmeyi amaçlayan çok disiplinli bir yaklaşım olarak sahneye çıkıyor. Bu yaklaşım, spordan sağlığa, psikolojiden gastronomiye kadar farklı alanları bir araya getirerek tasarımın insan odaklı maneviyatını yeniden tanımlıyor.
Öğrenme paradigmasında devrim
Deneyimsel Tasarım Öğretisi, geleneksel eğitsel modüllere dayanan pratiklerin ötesine geçerek, kişilere sürekli “deneyimleme” ve “geribildirim envanteri” sunuyor. İnsanın kendini tanımasını insanlık tarihinin en kadim yolculuğu olarak gören öğreti, bu kapsamda “Deneyimsel” kavramını geçmişe, “Tasarım” kavramını ise geleceğe odaklayarak epistemolojik bir yaklaşımla gerçeği arıyor. Öğreti, insanların geçmiş deneyimlerine bakarak geleceğe dair tasarımlar yapıyor. Örneğin başarılı olan insanlar neden başarılı, başarısız olan insanlar neden başarısızdır. Öğreti, başarı olgusunun ortak özelliklerine bakarak bir strateji geliştiriyor. Geçmiş ile gelecek arasında bir köprü kurarak çıkarımda bulunuyor.
Geleceğe endeksli yetkinlik vizyonu
Yetkinlikler vizyonu, yalnızca estetik farkındalıkla sınırlı kalmayıp insan odaklı problem çözme, etik karar alma ve hassas irdeleme becerilerini kapsıyor. Üniversiteler, endüstri ortaklıkları, kamu kurumları, sivil toplum kuruluşları ve iş dünyası ile kurulan iş birlikleriyle, Deneyimsel Tasarım Öğretisi’nin şehir planlamasından sağlık teknolojilerine kadar geniş bir alanda yaşamın içine nüfuz etmesi bekleniyor.
Öğretideki motivasyonun sırrı: insanın amacını amaç edinmesi
Üniversitelerde İletişimde ustalık zirveleri ile özellikle Y ve Z kuşağının ilgi odağı olan Deneyimsel Tasarım Öğretisi, insan tanıma sanatı kapsamında Kim Kimdir?, İlişkilerde Ustalık, Başarı Psikolojisi Sakınmada Ustalık gibi kişisel gelişim seminer programları ile dikkat çekiyor.
Seminerler genellikle “Tüm içeriklerin birbiriyle tutarlı olduğu ve deneysel olarak doğrulanabileceği” vurgusuyla başlar. Katılımcılara, sunulan bilgileri sahada test etme çağrısı yapılır.
Öğretinin Tarihçesi
Öğretinin kökeni Türkiye'nin ilk Başarı Psikoloji Enstitüsü ve Deneyimsel Tasarım Öğretisi kurcucusu Yahya Hamurcu tarafından 1998’de İstanbul Üniversitesi PDR öğrencilerine verdiği kişisel gelişim seminerlerine dayanır. 2000’li yılların başında Hamurcu, Neuro‑Linguistic Programming (NLP) tekniklerini bilimsel tutarlılık açısından gözden geçirmiş; tutarsız bulduklarını seminer müfredatından çıkarıp kendi verilerini eklemiştir.
Türkiye’de New NLP’nin doğuşu
Davranış bilimi ve bireysel gelişim üzerinde araştırmalar yapan ve dünyanın birçok yerindeki akademik verileri bir araya getiren, ABD ve Avrupa'da yıllardır başarıyla uygulanan NLP biliminin Türkiye'deki öncülerinden olan Yahya Hamurcu tarafından epistemolojik yaklaşımla inşa edilen içerik, 2007 yılında “New NLP” olarak adlandırılmıştır. Bu müfredat zamanla “Başarı Psikolojisi” başlığı altında toplanmış, 2010 Yılında ise Deneyimsel Tasarım Öğretisi’ne evrilmiştir. Başlangıçta yalnızca bireysel başarı örüntülerine odaklanan yaklaşım, zaman içinde diğer canlıların gözlemleri (hayvanlar, bitkiler), fizik, kimya, coğrafya, tıp, tarih gibi disiplinlerden veriler içerecek şekilde genişletilmiştir. Testlerden geçirilen bu veriler, takım çalışması, girişimcilik ve ilişki yönetimi gibi alanlara uyarlanmıştır.
Öğretinin Küresel Yayılım Süreci
”Hayatta hiç bir zaman keşfedilmeyecek tek şey vardır: Daha iyisi… Çünkü her zaman yaptıklarımızdan daha iyisi olacaktır…” Yahya Hamurcu’ya ait bu söylemi şiar edinen Deneyimsel Tasarım Öğretisi, Türkiye’deki üniversiteler, kamu kurumları, özel sektör işletmeleri ve sivil toplum kuruluşlarının yanı sıra uluslararası ölçekte 30’dan fazla ülkede bireylerden yöneticilere kadar geniş bir hedef kitleye ulaşmıştır. Öğretinin etkileri, başta AB ülkeleri olmak üzere küresel çapta artan bir ivme ile sürmektedir.
Yahya Hamurcu ile kariyerin niteliği
“Deneyim içermeyen kariyer, kariyer değildir” söylemi ile yola çıkan Yahya Hamurcu’ya göre, bir insan yaşadığı geçmişinden ders çıkarttığı müddetçe deneyim elde eder ve elde ettiği deneyimi kadar da becerileri, anlayışı ve sabrı olur.
“Yaşanmışlık deneyim değildir” ifadelerini örnekleyen Hamurcu için örneğin, bir girişimci işyeri açar büyür ama bazı hatalarından dolayı, büyük kalamaz ve iflas eder. Sonra sıfırdan yeniden başlar ve yeniden büyür ama yeniden aynı hataları yapar ve yine iflas eder. Burada o kişi önceki iflası yaşamasına rağmen bu iflastan bir bilgi, bir deneyim elde edememiştir. Onu ikinci iflasa götüren şeyde bu olmuştur. Onun yakın arkadaşı ise iflas eden arkadaşının sermayesine göre hızlı büyüdüğünü görmüş ve ben aynı hatayı yaşamayacağım diyerek daha planlı ve kontrollü büyüme ile şirketini yönetmiştir.
Hamurcu’nun çizdiği bu rotayı izlediğimizde bu örneğe bakarsak biri kendi yaşantısından deneyim çıkartamazken, bir başkası ise kendine ait olmayan bir hayattan bile bir bilgi, bir tecrübe, bir deneyim çıkartabilmektedir. Deneyim ve yaşanmışlık kavramını keskin hatları ile birbirinden ayıran Hamurcu’ya göre yaşantı ve CV’lerdeki kariyer deneyim demek değildir. Birinin, kariyerinde hangi firmada kaç yıl geçirdiği onun deneyimi değil bilakis yaşantısıdır. Elde ettiği başarıların ve başarısızlıklarının birçoğunda firmanın gözükmeyen kültürü, üst yöneticinin ve ara çalışanlarının, şirketin eğitim ve finansal durumlarının etkisi vardır. Hamurcu’ya göre; kişi eğer CV’deki yazanlara göre değerlendirilirse aslında hak etmediği bir başarıyla ya da bir başarısızlıkla anılabilir. Dolayısıyla o kişinin kariyer değerlendirmesi gerçekçi olmamış olur. Burada asıl önemli olan kişilerin geçmişindeki birikimlerinin ne olduğunu değerlendirebilmektir. Kişinin yaşadığı iş geçmişinden nasıl bir bilgi ve beceri taşıdığı önem arz eder.
Bu perspektifte Hamurcu, kişinin hangi deneyimi taşıdığından yola çıkarak “Deneyimsel Kariyer Değerlendirme” sisteminin nasıl inşa edildiğin yol haritasına fener tutuyor.